SEYFULLAH POLAT / Türk Kızılayı Şanlıurfa Toplum Merkezi Müdürü Kasım Taş, Sağlık Uzmanları Sefer Sağlam, Münire Özer, Gençlik Merkezi Sorumlusu Mehmet Görkan, Tercuman-İletişim Sorumlusu Zehra Çokan, İsmail Aykul ve Suriyeli muhacir gençlerle birlikte, Şanlıurfa Gazeteciler Birliği Başkanı ve GAPGündemi Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Veysel Polat'ı ziyaret ederek Basın Bayramı'nı kutladı.

POLAT: SURİYE, BİZİM DE VATANIMIZ

Ziyarette muhacir gençlere hitap eden Polat, 'Sizler bu ümmetin çocuklarısınız. İçinizden herhangi biriniz, bizim kendi öz evlatlarımız kadar kıymetlidir. Hakk'a tabi olan böyle görür dünyayı. Suriye, bizim de vatanımız. Filistin, Hicaz bizim vatanımız. Biz şerefli büyük bir Ümmetiz. Türk, Kürt ve Arap tüm İslam Ümmetinin kaderi aynı. Acı ve üzüntüler de aynı. Tarihimiz ortak. 100 Yıl önce (1918) 1. Dünya savaşında mağlup olan Osmanlı; güneyde Yemen / Hicaz, Filistin, Basra, Bağdat, Şam, Beyrut'u kaybetti. İngilizler ve Fransızlar işgal ettikleri topraklar yetmemiş gibi İdlip-Halep-Rakka-Musul-Erbil sınırlarını aşarak Anadolu içlerine girdi. Adana'dan Urfa'ya, İzmir'den İstanbul'a işgal harekatına devam ettiler' diyerek gençlere Ortadoğu'nun tarihsel işgal süreciyle ilgili bilgi verdi.

DÜŞMANLARIMIZ, 100 YIL SONRA YENİDEN KARŞIMIZA DİKİLDİ!

Urfa'nın 1. Dünya Savaşı sonrası İngiliz ve Fransız işgali altında kaldığını hatırlatan Polat, 'Tıpkı bugün Ortadoğu'da sergilenen işgaller gibi, Urfa'yı da işgal altına aldılar. Biz Kurtuluş Savaşı ile birlikte Maraş, Antep ve Urfa'yı, Fransızlardan geri aldık, kurtardık. Aradan 100 yıl geçti. Fransız, İngiliz, Amerikan, Rus ve diğer batılı ülkelerin askerleri Cerablus sınır hattından bize bayrak gösterip, devriye atmaya başladılar. Suriye'de el birliğiyle 1 Milyona yakın insanı katlettiler. Halep, Rakka, Musul başta olmak üzere Suriye ve Irak coğrafyasındaki kadim şehirler enkaz yığınına çevirdiler. Onbinlerce insanın cenazesi hala o enkazların altında. Çıkaracak insan bırakmadılar. Alçak işgalciler 100 yıl öncesinde olduğu gibi yine kan, ölüm, fitne, fesat yayıyorlar. İşgal ettikleri yerleri fitne ve fesada boğup, terör, ölüm, yıkım, göç getiriyorlar' diyerek sömürü düzeninin 100 yıl sonra da kaldığı yerden devam ettiğini dile getirdi.

DÜN, ANADOLUDAN KOVULDULAR, BUGÜN İSE ORTADOĞUDAN KOVMA VAKTİ!

Ortadoğu'daki zulmün sona ereceği ümidiyle yaşadıklarını ifade eden ŞGB Başkanı Veysel Polat, 'Coğrafyamızdaki bu sıkıntılar inşallah sona erecek. Urfa kurtulduğu gibi, Resulayn, Halep, Hama, Rakka, Musul, Şam, Kudüs, Aden, Kahire, Bingazi, Kabil'de kurtulacak. Sizler bizlerin de vatanı olan Suriye'ye özgür ve izzetli bir şekilde geri döneceksiniz. Bizim dedelerimiz de bu sıkıntıları çekerek büyük acılara maruz kaldılar. Ancak sabır göstermek gerekiyor. Allah'a ve kendinize güvenin. Vaktinizi boşa harcamayın. Yurdunuz, yuvanız dağıldı. Zor bir süreçten geçiyorsunuz. Ama Allah'ın ipi sağlamdır. Onun ipine sapa sağlam sarılın ve kendinizi yetiştirin' diyerek gençlere öğütler verdi.

SURİYE'NİN GELECEĞİ SİZLERSİZİN, BUNU UNUTMAYIN!

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Muhacirlere büyük imkanlar sağladığına dikkat çeken Polat, 'Urfa'da Türkiye'de imkan çok. Kendinizi yetiştirmeniz gerekiyor. Özellikle Kızılay ve diğer yardım kurumlarındaki ağabeylerinizin rehberliğinde ilerleyin. Suriye'nin geleceği sizlersiniz. Kendinizi mesleki ve eğitim anlamında çok iyi yetiştirmeniz lazım. Ateşi söndürecek olan, yıkılan yerleri ayağa kaldıracak olan sizlersiniz. Bu, ağır bir görev olduğu kadar şerefli bir görevdir. Biz sizleri seviyoruz. Sizler bu ümmetin çocuklarısınız. Gece gündüz elinizdeki imkanları kullanmak için çaba gösterin' diyerek sözlerini tamamladı.

ŞGB Başkanı Veysel Polat'ın sohbetinin ardından yerel gazetelerin hazırlanma süreciyle ilgili muhabirlerimizden, editör ve grafik ekibimizden bilgi alan Suriyeli Muhacir gençler, gazetelerin baskı sürecini de GAPGündemi Baskı Tesisi'nde gözlemleme imkanı buldu. Baskı tesisimizi ziyaret eden ekip, makine ve ekipmanlar hakkında ustalarımızdan bilgi aldı.