Şanlıurfa Kent Konseyi Eğitim Çalışma Grubu Başkanı İbrahim Coşkun başkanlığında hazırlanan 'Şanlıurfa'nın Eğitim Öğretim Sorunları Raporu' ile ilgili yaptığı çalışma:

ŞANLIURFA KENT KONSEYİ (EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU)

ŞANLIURFA'NIN EĞİTİM ÖĞRETİM SORUNLARI RAPORU

Eğitim; sosyal, siyasal, ekonomik pek çok faktörü içinde barındıran devasa bir sitemdir. Bu sistemin merkezi ve yerel olmak üzere iki temel alanı bulunmaktadır. Bu sebeple bir ilin eğitim sorunları değerlendirilirken bu iki faktör birlikte düşünülmelidir. Zorunlu eğitim, ana dil eğitimi, müfredat, ders saati sayısı, öğretmen yetiştirme ve atama, yönetici seçimi, görevde yükselme, yardımcı personel ihtiyacı, adalet, liyakat, sınav sistemi, ders araç gereçleri, başarı kriterleri vb. konular çoğunlukla merkezi sorunlar olup çözümü ancak karar alıcılar tarafından değerlendirilip çözüme kavuşturulabilir. Ancak bu sorunların bazılarının yansımaları yerel yönetimlerin çalışmalarıyla en aza indirilebilir. Eğitimimizin sorunları genel olarak aşağıdaki gibidir.

1.SİSTEM SORUNLARI

Zorunlu eğitim, ana dil eğitimi, müfredat, ders saati sayısı, öğretmen yetiştirme ve atama, yönetici seçimi, görevde yükselme, yardımcı personel ihtiyacı, adalet, liyakat, sınav sistemi, ders araç gereçleri, başarı kriterleri vb. konular Merkezi sorunlar olup çözüm mercii de merkezdeki karar alıcılardır. Bu yönüyle Kent Konseyinin görev sahasında değildir.

2. EĞİTİM YÖNETİCİLERİ

Hem okullarımızın hem de İl ve ilçelerimizin yöneticileri çok sık değişmektedir. Özellikle il yöneticilerinin değişiminde yerel dinamikler dikkate alınmadığından gelen yöneticiler çoğunlukla ili tanımayan kişiler olmaktadır. Her yeni gelen yönetici de çalışacağı ekibi yeniden seçmeye çalıştığından kurumsal hafıza ortadan kaybolmaktadır. Bu sebeple her gelen her şeye yeniden ve baştan başlıyor. Yeni başlayan da yaptıklarının ilk defa yapıldığını ortaya koymaya çalışmakla ilin enerjisini ve potansiyelini köreltmektedir.

3. ÖĞRETMEN SORUNU

İlimizde hem öğretmen açığı hem de sirkülasyonu çok fazladır. Öğretmen açığının kapatılması için siyasi alanda daha yoğun faaliyetlerde bulunulmalıdır. Var olan açık, ücretli öğretmenlik sistemi ile giderilmeye çalışılmaktadır. Aynı yıl ve hatta aynı dönem içinde 2 ve daha fazla öğretmen tarafından okutulmaktadır. Bu sorunlu sistemde öğrenciler düzenli eğitim alamamaktadır.

Öğretmen açığını kapatmanın en önemli yollarından biri sirkülasyonu azaltmaktır. Belediyelerimizin yapacağı çalışmalar burada anlam kazanacaktır. Belediyelerimiz plan dahilinde öğretmen ve öğrenciler için sosyal, kültürel, sportif programlar düzenlemelidir.

Belediyemiz şehir içi ücretlerde öğretmenlere daha pozitif uygulamalar yapabilir. Öğretmenler için yasal mevzuat çerçevesinde belediyecilik hizmetlerinde pozitif uygulamalar yapabilir. Bu yönüyle ülkede örnek olabilir.

4. VELİ EĞİTİMLERİ

İlimizde eğitim, veliler tarafından genel olarak değerli görülmemektedir. Bu anlamda bilinçlendirme çalışmaları mahallerde yapılmalıdır. Başta kadınlar olmak üzere okuma yazma dışında veli bilgilendirme çalışmaları bir plan dahilinde profesyonelce yapılabilir.

5. MEVSİMLİK- GEÇİCİ- GEZİCİ TARIM İŞÇİLİĞİ

Her yıl onbinlerce öğrenci bu yüzden eğitim öğretimden ya tamamen veya uzun süreli mahrum kalmaktadır. Çok zor olmakla beraber bunun önlenmesi veya en aza indirilmesinin yolları aranmalıdır.

6.TAŞIMALI EĞİTİM

Her yıl toplamda yüzbin civarında öğrenciyi ilgilendiren taşımalı eğitim hem devlete büyük bir külfet hem eğitim öğretimi çok olumsuz etkileyen bir unsurdur. İhtiyaç duyulan yerleşim yerlerine tek derslik de olsa yaparak, ortaöğretim içinse il ve ilçe merkezlerinde daha çok pansiyon yaparak taşımalı eğitim kaldırılmazsa bile en aza indirilmelidir. Belediye pansiyonlarda kalan öğrencilere yönelik sosyal faaliyetler düzenleyebilir.

7. OKULLARIN TEMİZLİK PROBLEMİ

Tüm belediyelerimiz okulları ayda bir defa da olsa genel temizliğe tabi tutabilirler. Ülkemizde bunu başarıyla yapan ilçeler bile var. Bu anlamda okullarda sosyal faaliyetlerde bulunabilir. İlin en önemli sorunlarından biri temizliktir. Öğrencilerde ve velilerde temizlik alışkanlığının geliştirilmesi (tuvalet adabı, sabun kullanma, diş fırçalama, çevre temizliği vb) İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile işbirliği halinde etkili bir temizlik seferberliği başlatılmalıdır. Bu çerçevede öğrencilere sabun, diş fırçası, diş macunu vb dağıtılabilir. Çevre temizlik etkinlikleri düzenlenebilir. Atık maddelerin değerlendirilmesi eğitimleri verilebilir. Temizlik bilinci gelişmiş vatandaşlar belediyenin yaptığı şehir temizliğinin kalıcılığını arttıracaktır.

8. OKULLARIN FİZİKİ EKSİKLİKLERİ

Belediyeler mevzuatlarının izin verdiği ölçülerde okulların ufak tefek fiziki eksikliklerini giderebilirler. (Okul ihata duvarlarının onarımı, çevre temizlikleri, okul bahçelerine çöp kovası, öğrencilerin oturmaları için banklar, sıcaktan korunmaları için basit kamelyalar vb.)

9. İMAR ALANLARINDA OKUL ALANLARI SORUNU

İmar değişikliklerinde veya yeni imar alanlarında okullar için uygun yerler ayarlanmalıdır.

10. OKULLARIN ALT YAPI SORUNLARI

Okulların alt yapı sorunları süratle halledilmelidir. Belediyeler okulların bu sorunlarına öncelik vermelidir. Ayrıca halihazırda okullarımızın yarısına yakınında internet problemi bulunmaktadır. İletişim çağında ve tüm işlemlerin internet üzerinden halledildiği günümüzde böyle bir sorunun olmaması gerekir.

11. MADDE BAĞIMLILIĞI SORUNU

Madde bağımlılığı, başta gençler olmak üzere bütün toplumu tehdit eden ve gittikçe artan büyük bir tehlikedir. İlgili kurum ve kuruluşlar işbirliği içinde geniş çaplı bir çalışma yapmalı, bütün ilde bir seferberlik başlatılmalıdır..

12. ENGELLİLERİN EĞİTİMİ (Özel Eğitim)

Kavramlara yüklediğimiz anlamlar, o kavramlar ile yapılacak olan her türlü faaliyeti direkt olaraketkileyecektir. Bu yüzden özel eğitimin: özel olarak yetiştirilmiş personeller eşliğinde özel araç, gereç ve eğitim programlarıyla gerek yapılandırılmamış gerek doğal ortamlarda birebir ve/veya grupça toplumun beklentilerini yerine getiremeyen bireylere verilen eğitimdir. Özel eğitim ile ilgili uygulamalar yapılırken genel eğitimi kapsadığını, normun hem alt hem üst kısmına hizmet verdiği unutulmamalıdır. Özel eğitim ile ilgili yapılması düşünülen iyileştirmeleri ele aldığımız zaman belirli başlıklar altında bu hususlar ortaya çıkartılabilmektedir. Bu şekilde bakıldığı zaman ilgili başlıklar aşağıda belirtildiği gibidir:

12. A. Erken Tanılama

Şehrimizde özel eğitime ihtiyacı olan engelli bireylerin engel tür ve dereceleri farklılık göstermektedir. Resmî olmayan açıklamalarda olsa engelli olma durumunun ortaya çıkmasında akraba evlilikleri, sağlık hizmetlerinin eksikliğinden kaynaklı ortaya çıkan durumlar (havale, kafa travması vb.), doğum öncesi ve sırasında ortaya çıkan sağlık sorunları gibi etmenler etkili olmaktadır. Bu alanda oldukça etkili bilgilendirme çalışmalarının paydaş kuruluşlar ile birlikte süratle yapılması gerekmektedir.

12. B. Çevresel Düzenlemeler

TÜİK 2011 verilerine göre ülkemizde engelli birey oranı %6.6 dır. Bu verileri oluştururken tüm engel gruplarının alınamaması, sadece sağlık kurulu raporlarının dikkate alınarak oluşturulması gerçek verilerin altında oranların çıkmasına neden olmaktadır. Yine TÜİK verilerine göre engelli bireylerin karşılaştıkları en önemli sorunların başında erişilebilirlik konusu öne çıkmaktadır.

İlimizin mimarisi özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin toplumdan bağımsız bireyler halinde yaşamalarını gözetecek şekilde oluşturulmamaktadır. 'Bir şehrin gelişmişlik düzeyinin kaldırım seviyelerinin yüksekliği ile eşdeğerdir' söylemi özel eğitime ihtiyacı olan bireyler için ifade edilmiştir. Şehir ile ilgili yapılacak her tür mimari tasarruf bu minvalde değerlendirilmeli, engelli bireylerin tür ve derecesine göre azami hassasiyet gösterilmelidir. Engelli bireylerin şehir ile uyum içerisinde yaşaması için engelli çocuklara yönelik oyun parkları yapılmalıdır. Tüm çocuk parklarının engellilerin de hizmetine uygun şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Engellilerin de binebileceği toplu taşıma araçları tahsis edilmemeli, tüm toplu taşıma araç ve durakları engellilerin kullanabileceği şekilde uyarlamalıdır. Kaldırımların rampalarının, hissedilebilir yolların uygunluğuna dikkat edilmelidir. Örneklerde de ifade ettiğim üzere şehrin bir kısmının değil tamamının engelli bireylerin toplum ile uyum içerisinde yaşamasına imkan verecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

12. C: İstihdam

Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin ve dahi ailelerinin mustarip olduğu konuların başında gelen bir diğer konu istihdamdır. Engellilere yönelik olumsuz tutumlar, toplumsal kabulün olmayışı, çevresel düzenlemelerin yetersizliği bu alanda yapılacak olan istihdamı da olumsuz yönde etkilemektedir. Mesleki edindirme kurslarının işlevselliğinin arttırılıp bu alanda başlatılacak her türlü girişimin desteklenmesi gerekmektedir.

12. D. Eğitim

Son yıllarda gerek ülkemizde gerekse buna paralel olarak şehrimizde özel eğitim alanında yapılan eğitim faaliyetleri olumlu yönde artış göstermektedir. Burada dikkat edilmesi gereken husus eğitimdeki koordinasyonu sağlayarak, eğitim uzmanlarının niteliğinin gözden geçirilmesidir. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin aileleri başta olmak üzere, kamu kurum ve kuruluşlarında görevli personellerin ilgili hususlar hakkında farkındalık düzeylerini arttırmak amacıyla düzenli olarak ek eğitimler verilmelidir.

12. E. Özel Yetenekli Bireyler

Özel eğitimin tanımında da ifade edildiği gibi normun hem altı hem de üstü özel eğitim kapsamında değerlendirilmektedir. Belirli süreçler sonucunda tespit edilen bu öğrencilerin gelişimi hem şehrimiz hem de ülkemiz adına kıymetli ve değerlidir. Bu hususta çalışmalar yapan kurum ve kuruluşların desteklenmesi, eksikliklerin giderilmesi önem arz etmektedir.

12. F. Tutumların Değiştirilmesi

Yukarıda ifade edilen başlıkların tamamı içerikleriyle birlikte tutumların olumlu bir yönde gelişmesine katkı sağlayacaktır. Bununla beraber şehrin ileri gelenlerinin bu alanlarda yapacakları fiili destekler önem arz etmektedir. Bu destekler sadece belirli gün ve haftalarla sınırlı kalmamalıdır. Şehir yıl boyunca tamamıyla erişilebilir olmalı ve bu minvalde adımlar atılmalıdır. 2018 Urfa'sında bile hiçbir üst geçidimizde yürüyen merdiven bulunmamaktadır. Bırakın engellilerin geçmesi, normal insanların bile karşıdan karşıya geçmesi çoğu zaman kolay olmuyor ilimizde. Bu sebeple şehir imar edilirken aynı zamanda da ıslah edilmelidir.

13. HARRAN ÜNİVERSİTESİ VE EĞİTİM

Öncelikle öğrenci sayısı itibariyle yetersiz.. Şu an 25 000 civarı öğrencisi var. Ama Harran Üniversitesi ile aynı yılda kurulan Üniversitelerin 40 000 in üzerinde öğrencisi var. Şanlıurfa'nın büyüme hızı ve nüfusu göz önüne alındığında Şanlıurfa'nın ikinci bir Üniversiteyi de rahatlıkla kaldırabileceğini söyleyebiliriz.

Harran Üniversitesinin en önemli dezavantajlarından birinin Üniversite Ana Kampüsünün Şehre çok uzak bir mesafede kurulmuş olmasıdır. Bu sorun Üniversitenin şehirle bütünleşmesini de olumsuz etkilemektedir.

Ayrıca; öğrenciler için en önemli sorunlardan birisinin hala ulaşım sorunu olduğu görülmektedir. Üniversite araştırma Hastanesinin de Ana Kampüste (Osmanbey) olması ulaşım sorununu daha da artırmaktadır. Bu konuda köklü bir çözüme ihtiyaç var. Bunun da ancak raylı sistemle çözülebileceği anlaşılmaktadır. Bu konuda projeler acilen geliştirilmelidir.

Öğrencilerin barınma sorunu hala devam etmektedir. Şehirde ev kiralarının yüksek olması, öğrencilere kiralık ev vermede yaşanan isteksizlikler bu sorunu daha da artırmaktadır.

Üniversitede özellikle bazı bölümlerdeki Öğretim elemanı yetersizlikleri de yine eğitimi olumsuz etkileyen bir faktördür. Ayrıca, Hoca-Öğrenci arasındaki iletişim sorunları eğitimi olumsuz etkilemektedir.

Ayrıca, Üniversitede hala fakülte binaları donanım olarak yeterli değil. Hala bazı fakültelerin kendi binaları yok. Bu sorun eğitimi olumsuz etkileyen önemli bir faktördür.

Üniversite-Şehir entegrasyonunda hala sorunlar var. Üniversite, özellikle Yönetim ve Öğretim Üyeleri olarak bu konuda daha fazla çaba sarf etmeli. İletişime daha açık olmalı. Şehre katkı sunmak adına projeler geliştirmeli. Mesela; Şanlıurfa bir tarım şehri.. Üniversitenin en eski-köklü fakültelerinden birisi Ziraat Fakültesi... Acaba Şanlıurfa'nın tarım sorunlarına bugüne kadar nasıl bir katkı sundu Ziraat Fakültesi? Bu anlamda Üniversite kendisini sorgulamalı.. Özelde şehrin genelde Ülkemizin sorunlarına ışık tutacak projeler geliştirilmeli.

Üniversitenin her yönüyle gelişmesi-büyümesi için gerek Üniversite yönetimi gerekse Valilik başta olmak üzere şehrin yerel yönetimi, işbirliğine daha fazla önem vermeli...Bu konuda hala bir tıkanıklık olduğu düşünülüyorsa/görülüyorsa bu da eğitimi olumsuz etkileyen bir faktördür.