AA / Türkiye'de safkan Arap yarış atlarının yetiştirildiği önemli merkezlerden biri olan Şanlıurfa'da, hipodromlardaki kadın iş gücünün artırılması amacıyla seyislik kursu düzenlendi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Jokey Kulübü (TJK) ile İŞKUR'un iş birliğiyle yürütülen 'Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor' projesi kapsamında, Şanlıurfa Hipodromu'nda düzenlenen kursa, 14 seyis adayı kadın katılıyor.
Türkiye'deki lisanslı kadın seyis sayısının artırılmasına olanak sağlayacak programda, kursiyerlere 45 gün boyunca 169 saat teorik, 191 saat pratik olmak üzere 360 saatlik 'At Yarışları Modüler Seyislik Eğitimi' verilecek.
Proje yürütücüsü Kader Sağdıçoğlu yaptığı açıklamada, projenin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye Jokey Kulübü ve İŞKUR ortaklığıyla Şanlıurfa, Bursa, İzmir, Adana, İstanbul, Diyarbakır, Kocaeli ve Ankara'da gerçekleştirildiğini belirtti.
Kırsaldaki kadınlar için tarım dışı istihdam ortamı sağlanmasının amaçlandığını anlatan Sağdıçoğlu, eğitim sonunda yapılacak sınavda başarılı olan kursiyerlerin seyislik lisansı almaya hak kazanacağını kaydetti.
Sağdıçoğlu, kadınların hipodromlarda istihdamının düşünüldüğünü vurgulayarak, şu bilgileri aktardı:
'Kursiyerler bu eğitimlerde at yetiştiriciliğinde beslenme, sağlık problemleri, hijyen gibi bütün kuralları öğreniyorlar. Kadınlar isterlerse her şeyin üstesinden gelebilirler. Tarımdaki bütün sektörlerde kadınlar birinci derecede yetkili kişidir aslında. Hayvan bakımlarında da öyledir. Hayvanın bakımı, beslenmesi, sağımı, yavrusunun bakımını, ahırın temizliği aslında hepsini kadınlar yapar fakat her zaman geri plandadır. Bu projeyle ön plana çıkmalarını ümit ediyoruz. Projeyle birlikte ilk defa kadın seyisleri hipodromlarda da göreceğiz. Bu şekilde bir istihdam sağlanacak, inşallah güzel bir sonuç elde ederiz. Genellikle yurt dışında yüzde 80 oranında seyisler kadınlardan oluşuyor ama ülkemizde kadınları bu sektörde görmeye alışkın değiliz, inşallah bunu aşacağız.'

'Tam bize göre bir iş'
Seyis adaylarından 28 yaşındaki Berna Duran da atları çok sevdiğini ve bu projeyle adeta hayallerine kavuştuğunu ifade etti.
Kurs sonunda bu işi sürdürmek istediğini anlatan Duran, 'Projeyi duyar duymaz başvuru yaptım ve kabul edildim. Zaten atçılığa ilgim vardı, at binmeyi seviyordum. At ilgi isteyen ve duyuları kuvvetli bir hayvan, yani tam bize göre bir iş. Kadınların da bu işi en güzel şekilde yapacağını göstermek istiyoruz. Kurs bittikten sonra bu işi yapmak istiyorum.' dedi.
Adanalı Nesrin Yüksekkaya ise kurstan önce de çiftliklerde atlarla ilgilendiğini ve hayvanları çok sevdiğini söyledi.
Kadınların uğraştıkları birçok işte başarılı olduğunu, bu alanda da iyi işler yapacaklarına inandıklarını belirten Yüksekkaya, şöyle konuştu:
'Hiç düşünmeden başvurdum çünkü kadınlar için çok önemli bir çalışma. Bu zamanda kadınların olmadığı hiçbir iş yok. Çok iyi olacağına inanıyorum. Kadınlar yapıları gereği daha hassas davranırlar, atlar da ilgiden hoşlanırlar. Bu anlamda iş tam bize göre. Seyislik kuvvet gerektiren, yorucu bir iş olarak görülebilir ama bizim yapamayacağımız bir iş yok. Her işin bir zorluğu vardır ama biz tüm zorlukları aşabilecek iradeye sahibiz.'
Eğitmenlerden veteriner hekim Mehmet Eşref Taşkın da projenin önemine değinerek, atlarla ilgili tüm bilgileri bu süreçte anlattıklarını ve başarılı seyisler yetiştirmeyi hedeflediklerini kaydetti.