Seyfullah POLAT / Konuyla ilgili düzenlediği basın toplantısında konuşan Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, şimdiye kadar eğitimcilerinin kalitesi ve öğrencilerin başarısıyla öne çıkan Hacılar İmam Hatip Ortaokulu'nun yanında olduklarını belirterek, kamuoyunda bir karalama kampanyası başlatıldığını, yaşananların 28 Şubat sürecini anımsattığını dile getirdi.

Yapılan açıklamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Coşkun, 'İl Milli Eğitim Müdürlüğü kimden çekinip böyle bir açıklama yapıyor? Biz, yapılan bu ayrıştırmayı ödenen bedellerden dolayı çok iyi hatırlıyoruz! Bu noktada da İl Milli Eğitim Müdürümüzün de acilen hafızasını tazelemesi gerektiğine inanıyoruz' diye konuştu.

COŞKUN, 28 ŞUBAT'I HATIRLATTI

Her koşulda haklı olan eğitimcilerin yanında durmayı kendilerine görev edindiklerini vurgulayan Coşkun, 'Sendika olarak hiçbir art niyet taşımayan bu etkinlikle karalanmaya çalışılan saygın okulumuz ve canla başla çalışan öğretmenimizin yanında durmaya devam edecektir. 28 Şubat Türkiye'nin darbeler tarihinde, unutulmaması gereken kritik bir sayfadır. Medya vasıtasıyla toplumsal meşruiyet elbisesi giydirilerek dayatılan bu zihniyet, demokratik düzende derin yaralar açmıştır. 28 Şubat darbe zihniyetiyle yok edilmeye çalışılan İmam Hatip Liseleri, yeni bir algı ile tekrar yıpratılmak isteniyor. İmam Hatip Okulları sendikamızın teklifi üzerine Eğitim Şurası'nda kabul gören ve AK Parti hükümetinin özverili çalışması ile yasalaşan 4+4+4 kesintili eğitim ile yıllardan beri maruz kaldığı zulümden nispeten kurtulmuştur' diyerek İmam Hatip okullarının geçmiş yıllarda maruz bırakıldığı ayrımcılığa dikkat çekti.

'İMAM HATİPLİLERDEN RAHATSIZLAR'

Özellikle Şanlıurfa gibi muhafazakar kimliğiyle öne çıkan illerde İmam Hatip okullarının büyük ilgi gördüğünü aktaran Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı İbrahim Coşkun, 'Bu okullardan mezun olan genç beyinlerin Fen Liselerindeki gençlerimizle yarışırken gösterdikleri başarılar, öğrencisine küçücük bir müdahale karşısında bile hakkını en üst düzeyde arayan veli profili ortadayken, hepimizin çok yakından tanıdığı birilerinin mal bulmuş mağribi gibi bu öğretmenimize saldırmalarını anlıyoruz. Onlar bu okullardan mezun olan gençlerin devlet kademelerinde bulunmalarından rahatsızlar. Onlar başörtülü Avukat-Hakim görmekten rahatsızlar. Onlar 'Biz asılız bu ülkede, dolayısıyla bizim dediğimiz geçerlidir' diyenlerin yol takipçileridir' diyerek etkinliği kirli emelleri uğruna kamuoyunda yıpratmaya çalışanlara yüklendi.

'İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ KİMDEN ÇEKİNİYOR?'

Hiçbir art niyet barındırmayan bu etkinlik karşısında İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün soruşturma açmasını sert sözlerle eleştiren Coşkun, 'Malum çevreleri biz yakından tanıyoruz da, tamamen öğrencilerin masum isteklerini kırmayıp gönüllerini almak niyetinden öteye gitmeyen bir öğretmene soruşturma açan İl Milli Eğitim Müdürlüğünü tanıyamadık. Acaba bu hususta açılan soruşturma hangi gerekçelere dayandırıldı, hangi korkular hangi sudan sebeplerle birleştirilerek parmak sallayan devlet modeline geri dönüldü. Geçmişten günümüze kadar nice soruşturmalar ve incelemeler geçiren ilimizde, birçok konu İl Milli Eğitim Müdürlüğü Web sayfasında kendisine yer bulamazken, bir İmam Hatip Ortaokulunda gerçekleştirilmesi gayet doğal olan, hiçbir velinin şikayetçi olmadığı ve yapılması öğrenciler tarafından talep edilen bir etkinlik, 'Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatılmıştır' şeklinde Web sitesinden kamuoyuna duyurmaktadır' diyerek açılan soruşturmaya bir anlam veremediklerini ifade etti.


'İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ HAFIZASINI TAZELESİN'

Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün soruşturma kararının, CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş'ın mecliste yaptığı 'Çocuklar zorla türbana sokuluyor. Bu yaştaki çocuklara yaşam biçimi dayatmak, istismarın başka bir şeklidir' açıklamasının ardından geldiğine dikkat çeken Coşkun, 'Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün böyle bir açıklama yayınlaması kabul edilemez. Bazı çevrelerin bu konuyu başka yerlere çekmeye ve bundan nemalanmaya çalıştıkları açıktır. Bu noktada sorulması gereken asıl soru şudur: İl Milli Eğitim Müdürlüğü kimden çekinip böyle bir açıklama yapma gereği duymuştur? Alelacele hangi konunun detaylı olarak inceleneceğini, hangi kamuoyuna saygı ile duyurmaktadır? Kimler konuyu nereye çekmek isterse istesin, Eğitim Bir-Sen olarak bizler bu bakış açısını, tarihsel müktesebatımızdan, örtünmeyi seçen genç kızlarımızın okuma haklarının ellerinden alınmasından tanıyoruz! Biz bu ayrıştırmayı ödenen bedellerden dolayı çok iyi hatırlıyoruz! Bu noktada da İl Milli Eğitim Müdürümüzün de acilen hafızasını tazelemesi gerektiğine inanıyoruz. Eğitim Bir-Sen olarak şunu söylüyoruz: kimsenin halkı tedirgin etmeye, zihinleri bulandırılmaya hakkı yoktur. Barış ve huzurun ilmek ilmek dokunmaya çalışıldığı şu günlerde herkesi aklıselime davet ediyoruz' diyerek soruşturma sürecini tüm boyutlarıyla takip edeceklerini bildirdi.