İLKHA/ Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından yayımlanan genelgeyle, cami ve mescitlerde, tabure ve sandalyelerin kaldırılmasıyla ilgili karar hakkında konuşan gerek ilçe halkı gerekse cami cemaati ve imamlar, alınan kararın gecikmiş de olsa tam ve yerinde bir karar olduğunu söylediler.

'Görevliler ve cami cemaati olarak alınan karardan memnunuz'
Diyanet İşleri Başkanlığının almış olduğu kararı değerlendiren Suphi İstop Camii İmamı Ramazan Sabırdan, 'Yanlışın neresinden dönülse kardır, misali Diyanet Başkanlığımızın aldığı kararla bir hatadan dönüldüğünü düşünüyorum. Gerçekten cami içindeki ahengi bir türlü yakalayamadık. Camimizde dün itibariyle bu uygulamayı başlattık. Biz görevliler ve cami cemaati olarak karardan memnun kaldık. Aynı safta namaz kılmadığımız, omuz omuza durmadığımız zaman camideki o ahenk bozuluyordu. Daha önce tabure ve sandalyede oturan cemaatimiz bu karara karşı olumlu tepkiler vermeye başladı. Bizler de burada onlara rehberlik ettik. Engelli kardeşlerimizin oturarak veya ayaklarını uzatarak secde yapamayacakları durumlarda imayla namaz kılabileceklerini onlara söyleyerek rehberlik ettik. Onlara anlattığımızda da camiden küstürmememiz lazım. Güzel ve tatlı bir dille anlatılmamız lazım.' Şeklinde konuştu.

'Diyanet İşleri Başkanlığının almış olduğu karar, çok doğru ve yerinde olan bir karardır'
Tabure ve sandalyelerin caminin güzelliğini bozduğunu söyleyen Kışla Cami İmamı Ayhan Yıldız, 'Diyanet Başkanlığının almış olduğu kararı imamlar olarak destekliyoruz. Çünkü cemaatin içinde sıra şeklinde namaz kılınıyordu. Hakikatten caminin güzelliği bozuluyordu. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığının almış olduğu karar, çok doğru ve yerinde olan bir karardır. Bizler de bu karara uyduk. Sabit olan o sıra şeklindeki oturakları kaldırdık. Sadece engelli olan kardeşlerimiz için katlanan tabureler kaldı. O da cemaatle beraber saf tutacak şeklinde olacaktır inşallah. Bu konu ile ilgili Peygamber Efendimizin hadisleri de vardır. Dolayısıyla bir Müslümanın ayakta namaz kılması lazım. Sağlıklı olan bir insanın, tadil-i erkan üzere ayakta rükûsunu, yerde secdesini yapması farzdır. Eğer bunu yapamıyorsa bir özrü veya bir hastalığı varsa ayakta durabiliyorsa ayakta, ayakta duramıyorsa oturarak kılsın. Oturarak da kılamıyorsa ancak o zaman sandalyede namaz kılabilir, tabi namaz safına katılmak şartıyla. Dini boyutu da fıkhi boyutu da budur. Bu konuda tepki aldık mı? Aldık. Ama cemaatimize anlattık. Sağ olsunlar onlar da bizlere yardımcı oldular.' şeklinde konuştu.
Bu uygulamadan memnun olduğunu söyleyen cami cemaatinden Hacı Mehmet Yaşar, 'Bizler bu uygulamadan memnunuz. Caminin ön kısmında ne güzel saf tutuluyordu. Öde yandan caminin arka tarafından tabure ve sandalye hoş olmayan görüntü veriyordu. Cemaatten uzak kılınıyordu. Bunların içine sağlam olanları da girip namaz kılıyorlardı. Ben de şu an hastayım, ayağımı toplayamıyorum ama oturarak namazımı kılıyorum. Çok da memnunum.' ifadelerini kullandı.
Camilerimizin kiliseye benzemeye başladığını söyleyen Mustafa Yıldız, 'Diyanetin tabure ve sandalyeleri kaldırmasını çok iyi bir uygulama olarak görüyorum. Hasta olmayan bir insanın sandalyede namaz kılması doğru değildir. Bunun yapılması dinimize aykırıdır, yapılması yanlıştır. Camilerimiz o şekliyle kiliseye benzemeye başlamıştı. Bu da kabul edilemeyecek bir durumdur.