Tuğba POLAT/ Otizmde farkındalığın önemine vurgu yapan Dr. Berna Polat Tüysüz, 'Erken tanıyla birlikte bu çocuklar uygun eğitsel destek alıp toplumsal hayata katılıp kendilerine yeten bireyler olabilirler. Tüm otizmli çocuklarımızı ve ailelerini sevgiyle kucaklıyorum. Otizm sosyal iletişim ve etkileşimde tekrarlayıcı davranışlarla giden, dil gelişiminde problemlerle giden Nörogelişimsel bir bozukluktur' diyerek tanımlamalarda bulundu.

'OTİZM, ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE BAŞLAR'
Otizmin belirtilerinden bahseden Tüysüz, 'Son yıllarda çevresel faktörlerin etkisini artırması ve genetik yatkınlıkla birlikte otizmli birey sayısı giderek artmaktadır. Eskiden her 50 çocuktan birine otizm tanısı konurken, şuanda bu rakam 38'e fırlamış durumda. Bu çocuklarda erken tanı ve erken müdahale çok önemli. Erken tanı sayesinde bu çocuklar da normal gelişim gösteren çocuklarla birlikte sosyal hayatlarına devam edebilirler. Tanıyı çocuk ve ergen ruh hastalıkları uzmanı koyabilir. Erken müdahaleler de özellikle çocuklara bireyselleştirilmiş, özelleştirilmiş yoğun eğitim programları düzenlenmekte. Aile tabanlı eğitimlerle birlikte çocuk sosyal hayatına devam edebilmekte. Otizm hayata engel değildir, sadece farklılıktır' diyerek Dünya Otizm Farkındalık Gününü kutlayarak sözlerine son verdi.