İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kaya Termal Otel'de düzenlenen Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı'nda yaptığı konuşmaya Antalya, Muğla ve Bodrum'da meydana gelen hortumda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dileyerek başladı.

Daha önceki Seçim Bölge Güvenlik toplantılarında Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve İç Anadolu'daki illerinin yöneticileriyle bir araya geldiklerini anımsatan Soylu, bugün de Ege Bölgesi'ndeki illerle bir araya geldiklerini, öğleden sonra da İstanbul'da Marmara Bölgesi'ndeki illerde görev yapan yöneticilerle toplantı yapacaklarını söyledi.

Bu toplantıları daha önce 16 Nisan referandumu ve 24 Haziran seçimleri münasebetiyle de yine seri olarak düzenlediklerini hatırlatan Soylu, 'Bu son toplantı serimizde de aslında arkadaşlarımızın genel olarak bir teyakkuz halinde olduğunu, tedbirlerin alınmaya başlandığını müşahede ettik. Halihazırda kamera sistemlerimizin bakımı ve kontrolü yapılıyor, mevcut jeneratörlerin bakımı yapılıyor, hatta jeneratör, aydınlatma gibi eksikliği olan yerlere ilişkin yeni alımlar da yapılıyor. Yani özetle, bu yılki toplantılarımızda arkadaşlarımızın meselenin ciddiyetine vakıf olmaları, hazırlıklar noktasındaki gayretlerinden memnun kaldığımı, moral bulduğumu ve kamuoyumuzun da bu noktada müsterih olması gerektiğini ifade etmek isterim. Bu itibarla tüm mesai arkadaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum. 31 Mart yerel seçimlerinin ülkemiz için hayırlı uğurlu olmasını, ülkemizin istikrarının kuvvetlenmesine, bölgemize de barış ve huzur olarak tesir etmesine vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.' diye konuştu.

Her seçimin bir mesajı olduğunu, bazı seçimlerin istikrar, bazı seçimlerin de değişim mesajı verdiğine değinen Soylu, şöyle konuştu:

'Her ne olursa olsun seçimin mesajı, sandık sonuçlarına, milletin iradesinin tecellisine göre oluşur. Sonuçlar alınır ve milletin ne mesaj verdiğine bakılır. Fakat her seçimin bir de iklimi vardır. Seçimin sonunda değil, bilakis o seçime giderken, kampanya sürecinde oluşur. Seçim ortamının huzuru, ifade hürriyetinin varlığı, seçmen iradesinin sandığa tam olarak yansımasıyla ilgili oluşan iklimi tarif eder. Türkiye'de bu anlamda havası puslu iki seçim vardır, onlar da 1946 seçimleri ile 1982'deki anayasa referandumudur. Öyle ki 1946 seçimleri literatüre 'sopalı seçim' olarak geçmiştir. Keza 1982 anayasa referandumu da buna benzer bir leke taşır.'

'Seçim güvenliği üzerinden bir baskı ve kaos oluşturulmaya çalışılıyor'

İçişleri Bakanlığı olarak görev alanlarının seçimin mesajıyla ilgili olmadığını vurgulayan Bakan Soylu, şunları kaydetti:

'Çünkü orası milletin iradesine ait bir alandır ve mesaj millete aittir. Bizim görev alanımız, seçim iklimi ile ilgilidir. Adayların, partilerin propaganda ve ifade hürriyetini tam olarak kullanabilmesi, kampanya döneminde herhangi bir güvenlik sorunu yaşanmaması, adaylar arasında fiili bir gerginliğe mahal verilmemesi, seçmenlerin sandığa ulaşmasında, oy verme hakkını kullanmasında bir aksaklık yaşanmaması, seçim sonuçlarının tam ve sağlıklı olarak alınıp sürecin hatasız olarak tamamlanması, bu sayede seçim ikliminin, deyim yerindeyse bir bahar havasında olması, İçişleri Bakanlığının seçimle ilgili görevlerimizin tam ve kısa bir tarifidir.

Bu tarifi yapmamın sebebi, son yıllarda, kendi hesaplarına seçimin mesajına odaklanmak yerine, seçim iklimini bozmak isteyen bir iradenin varlığı sebebiyledir. Son yıllarda sürekli olarak seçim güvenliği üzerinden bir baskı ve kaos oluşturulmaya çalışılıyor. Belli bir takvimle gündeme sürdükleri daha önce de tekrarladıkları klişe senaryoları var. Üç aşamalı çalışıyorlar. Birinci aşamada seçmen askı listeleri üzerinden, sonrasında ifade hürriyeti üzerinden son olarak da oyların sayımı üzerinden bir manipülasyon ortaya koymaya çalışıyorlar. Ya kendi başarısızlıklarına kılıf arıyorlar ya da ülkenin seçimler yoluyla, demokratik yollarla tahkim ettiği istikrarı bozmaya çalışıyorlar.'

'Şimdi sıradaki iftiralarını bekliyoruz'

Bu üç aşamalı iklim bozma çalışmasının ilk evresinde olduklarını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:

'Önce 'Suriyeliler oy kullanacak' spekülasyonunu yapmaya çalıştılar. Buraya gerçek rakam ve bilgilerle cevap verince sus pus oldular. Bu sefer adres taşıma ve ölü seçmen şaibesi ortaya koymaya çalıştılar. Buna da hem bakanlık olarak hem de Yüksek Seçim Kurulu belge, rakamlar ve kanunun gerektirdiği adımlarla cevap verildi. Hatta bu hafta ortası Ankara'da gerçekleştirdiğimiz bölge toplantısında, jandarmamız üzerinden atılmaya çalışılan ahlaksız bir iftiraya tüm hukuki dayanaklarıyla ve rakamlarla cevap verdik. Şimdi sıradaki iftiralarını bekliyoruz. Ancak bizim alnımız aktır, tüm süreçlerimiz şeffaftır, ülkemizdeki bütün hukuk süreçleri eksiksiz çalışmaktadır, Anayasal tüm kurumlar da Allah'a şükürler olsun ki görevinin başındadır. Şunu da net şekilde ifade etmek isterim. Bundan sonraki süreçlerde de hiçbir tezvirata ve manipülasyona da alan bırakmayacağız. Hiç kimsenin seçimlere şaibe veya gölge düşürmesine, kimsenin keyfine göre seçimin ikliminin bozulmasına, Türk siyasetine ve Türk demokrasisine iftira atılmasına müsaade etmeyeceğiz.'

'Seçimler dijital ortamda yapılmıyor'

Son yıllarda, özellikle bilgisayar sistemleri işin içine girdikten sonra, seçim sonuçlarının alınmasıyla ilgili dijital sistemler üzerinden bir iftira ortaya koymaya çalışıldığını belirten Bakan Soylu, şöyle konuştu:

'Bazen bir işin mantığı, bütün şaibeleri yok eder. Türkiye'de seçimler, dijital ortamda yapılmıyor, oy kullanımı da oyların sayımı da dijital değildir. Vatandaş oyunu fiilen mühür basmak suretiyle kullanır. Sayımlar sandık başkanının başkanlığında, her partinin müşahitleri huzurunda yapılır, tutanağa geçirilir ve sonra da bunlar birleştirilir. Elbette ki sonuçların toplanması, kimin kazandığının hesaplanması noktasında veriler bilgisayara girilmektedir. Ancak kesin sonuçlar Yüksek Seçim Kurulunun resmi internet sitesinde sandık bazlı olarak yayınlanır. Yani eğer siz bir partinin sandık müşahidiyseniz, görevli olduğunuz sandıkta kime kaç oy çıktıysa, sandık sonuçları açıklandığında zaten bunu kontrol etme şansına sahipsiniz. Aynı zamanda siyasi partiler de bu sandık sonuçlarına ulaşabilir. Seçim sistemimizde sürecin başında insan vardır, sonunda da yine insan vardır. Dolayısıyla oyların sayımı noktasında birilerinin bilgisayar yazılımı yoluyla veya birkaç tıklamayla sonuçlar üzerinde etkili olduğu iddiasının gerçekle bağdaşır yanı yoktur, bir mantıklı izahı da yoktur ve bugüne kadar hiçbir seçimden sonra sonuçlara etki edecek bu çapta bir itiraz vuku bulmamıştır.'

Soylu, 'Bildirimde bulunmadan bir stand açıp veya yasal izinleri alınmamış, korsan bir gösteri düzenleyip sonra polisle, jandarmayla karşı karşıya gelmek elbetteki marifet değildir, aynı zamanda siyaset yapma usulü de değildir. Dolayısıyla bu faaliyetlerle ilgili olarak tarafların ilgili mevzuatı takip etmesi hususunu tekrar rica ettiğimi, burada herhangi bir kanunsuzluğa da göz yumamayacağımızı ifade etmek isterim.' dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, 'Sosyal medya üzerinden spekülasyonlar yaparak seçim sonucunu etkilemeye veya toplumsal bir hareketlilik meydana getirmeye çalışan kişilere karşı tedbirlerimiz olacaktır. Bilişim Suçları ile Mücadele Ekipleri oluşturuyoruz. İnşallah bu noktada da herhangi bir zaafiyete müsaade edilmeyecektir.' dedi. AA