AA / Merkez Eyyübiye ilçesindeki tek odalı bir evde devletten aldıkları yaşlılık ve engelli maaşıyla geçinmeye çalışan ağabey-kardeş, daha iyi şartlarda yaşayabilecekleri bir ev için destek bekliyor.
Kalp yetmezliği, astım ve kemik erimesi gibi çeşitli rahatsızlıkları bulunan Ömer Oğuz yaptığı açıklamada, gençliğinde mevsimlik işçilik yaparak geçimini sürdürdüğünü ancak 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında gözaltına alındığını söyledi.
Çok zor günler yaşadığını anlatan Oğuz, tutuklanarak Diyarbakır'a gönderildiğini, hapishanede 6 ay boyunca çok kötü işkenceler gördüğünü, işkenceler nedeniyle serbest bırakıldığında günlerce kendisine gelemediğini dile getirdi.
Oğuz, anne ve babasının öldüğünü, kardeşi Hatice'nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını belirterek, şunları kaydetti:
'Rahatsızlığımdan dolayı evlenemedim. Bakacak kimsem de yoktu, Hatice bana bakmak için kendisini feda etti ve hiç evlenmedi. Kardeşim olmasaydı ben çoktan ölmüştüm, Allah ondan razı olsun. Benim yaşlılık maaşım onun da engelli maaşından başka bir gelirimiz yok. Allah devletimizden razı olsun, bu maaşımız da olmasa ne yapardık. Kıt kanaat geçiriyoruz. Tek odada yaşamak zorundayız, yetkililerden bize kendi arsamızda daha güzel bir ev yapmalarını istiyorum. İkimiz de yaşlı ve hastayız, bakan kimsemiz de yok en azından bir evimiz olsa daha rahat ederiz.'
Hatice Oğuz ise kendisi daha 16 yaşındayken ağabeyinin cezaevine girdiğini ve çok zor geçecek günlerin o zaman başladığını ifade ederek, şunları söyledi:
'Ağabeyimle yıllar önce tarlalarda çalışarak biriktirdiğimiz parayla içinde bir oda ve mutfak bulunan bu evi yaptık. Cezaevinden çıkınca kendisini evlendirip bir yuva kurmasını istedik ancak işkencelerden dolayı yaşadığı rahatsızlıklar nedeniyle evlenemedi, tek başına kaldı. Benim ağabeyimden, onun da benden başka kimsesi yok. Bir bardak su verecek kimsemiz yok. Ben olmazsam kim bakacak mecburen yanından ayrılmadım. Kalp rahatsızlığımdan dolayı anjiyo oldum ve şimdi devlet bana da maaş bağladı. Allah Recep Tayyip Erdoğan ve devletimizden razı olsun. Şimdi tek isteğimiz bize daha iyi şartlarda yaşayacağımız bir ev yapmaları, başka bir şey istemiyoruz.'