AA / Suriye'nin ağırlıklı olarak Ayn el Arap (Kobani) ile Menbiç ilçelerindeki çatışmalardan kaçan ve çoğunluğu Kürtlerden oluşan 11 bin sığınmacı çocuk, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığınca (AFAD) Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde kurulan çadır kentte yaşamlarını sürdürüyor.
Çadır kentte eğitimini sürdüren 7 bin çocuk da Türkiye'de kendilerine tüm olanağın sağlanmasına rağmen ülkelerinden uzakta büyümek zorunda kalmanın burukluğunu yaşıyor. Çocuklar, terör örgütü YPG/PKK'nın baskıları nedeniyle ülkelerine dönemedikleri için vatan özlemiyle büyüyor.
Ülkelerindeki gelişmeleri medyadan takip eden Suriyeliler, Afrin bölgesinde sürdürülen Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla sonuçlanmasını temenni ediyor.


Hepsinin hayali aynı
Suriyeli beşinci sınıf öğrencisi Seydo Murad yaptığı açıklamada, ailesiyle evlerine dönmek istediklerini ancak terör örgütünden korktukları için burada kaldıklarını belirtti.
Küçük yaşta koparıldığı ülkesini her şeyden çok sevdiğini anlatan Murad, şunları dile getirdi:
'Çatışmalar yoğunlaşınca Türkiye'ye geldik. Uzun süredir buradayız. Şu anda Kobani'de savaş yok, çatışmalar bitince ailem dönmek istemiş ama bizi düşündüğü için burada kalmaya devam etmiş. Çok şükür burada okula gidiyoruz, eğitimimizden geri kalmıyoruz. Buna rağmen biz evimize, ülkemize dönmek istiyoruz ama oralar güvenli değil. Her şey yoluna girdiğinde evimize geri döneceğiz. Kobani'yi çok özledim.'
Aynı sınıfta eğitim gören 10 yaşındaki Rakkalı Narin Bozan da savaş başlayınca Şam'dan Rakka'ya, oradan da Ayn el- Arap'a geçtiklerini aktardı.
Terör örgütü DEAŞ'ın bölgeye saldırması üzerine birçok tanıdıkları gibi kendilerinin de Türkiye'ye sığındığını ifade eden Bozan, şöyle dedi:
'Uzun süredir buradayız ve çok alıştık. Hiç yabancılık çekmiyoruz. Çünkü burada çok iyi bakılıyor bize. Ama her şeye rağmen ülkemize dönmeyi dört gözle bekliyoruz. Kardeşlerim küçük ve orada başımıza ne geleceğini bilmedikleri için ailem gitmeye yanaşmıyor. Çok hatırlayamasam da vatanımı çok seviyorum. Eğer ülkemiz teröristlerden temizlenirse, tabii ki oraya dönmek isterim.'
Dördüncü sınıf öğrencisi Mizgin Silo, doğduğu yerleri tam anlamıyla hatırlayamadığını anlatarak, 'Ailem sürekli orayı anlatıyor. Evimizin çok güzel olduğunu düşünüyorum ve oraya gitmek istiyorum. Okulda Türkçe öğreniyoruz. Bu sayede dışarı gittiğimizde aileme iletişim konusunda yardımcı oluyorum. Bu da beni mutlu ediyor.' ifadelerini kullandı.
Muhammed Ubeyd Süleyman da çadır kentte çok sayıda arkadaşının olduğunu ve yabancılık çekmediğini dile getirerek, oyun oynarken sürekli Suriye'yi konuştuklarını söyledi.