İLKHA/ Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, 2018-2019 Eğitim Öğretim yılının birinci dönemini değerlendirmek amacıyla basın açıklaması düzenlendi.
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesinde düzenlenen basın açıklamasında, eğitimdeki genel sorunlar, öğretmenlerin özlük hakları ve yereldeki eğitim sorunları masaya yatırıldı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2023 eğitim vizyonuna değinen Coşkun, 'Millî Eğitim Bakanlığı'nın ilan ettiği 2023 Eğitim Vizyonu, kamuoyunda olumlu tepkiler almış, geleceğe dair bir umut aşılamıştır. Bizim de sürekli dile getirdiğimiz, çözüm önerileri teklif ettiğimiz birçok sorunun başlığa dönüşerek Vizyon Belgesi'nde yer alması önemli bir başlangıç olmuştur. Ancak, ümit ve beklenti oluşturan bu başlıklarla ilgili adımların gecikmesi tüm eğitimcilerde tedirginlik oluşturmaya başlamış, kamuoyunun beklentisini daha da artırmıştır.' dedi.
'3600 ek gösterge vaadi yerine getirilmeli'
Öğretmenlerin özlük hakları ile ilgili vaatlerin yerine getirilmesi çağrısı yapan Coşkun, 'Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılması için somut çalışmaların başlatılması, alan değişikliği taleplerinin karşılanması, görevde yükselme sınavlarının gerçekleştirilmesi gibi adımlar, bizim de talep ettiğimiz ve gerçekleşmesini beklediğimiz olumlu gelişmelerdir. Ancak, 3600 ek gösterge vaadinin bir türlü yerine getirilememesi, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının doğurduğu olumsuz sonuçlar, yer değişikliği sürecinde karşılanmayan talepler, eğitim çalışanlarına yönelik giderek artan şiddete karşı etkin ve caydırıcı bir düzenlemenin hayata geçirilememesi gibi konular ve sıkıntılar eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damga vurmuştur. Öğretmen açığı, erkek kamu görevlilerine dayatılan darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, eğitimin denetim ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi gibi birçok konuda beklentileri karşılayan adımlar hala atılmış değildir.' diye konuştu.
Şanlıurfa'daki yerel eğitim sorunları ile ilgili bilgiler veren Coşkun, 'Şanlıurfa'da öğretmen açığımız 7 binleri bulmaktadır. Sınıfların kalabalık oluşu; birçok ilde ikili eğitim yapan okul kalmamışken ilimizde ikili eğitim yapan okullarımızda dahi sınıf mevcutlarının 50'ye dayandığını görüyoruz. Bu da okulların ihtiyaç bazlı planlamanın dikkate alınmadığının bir göstergesidir. Taşımalı öğrenci sayımızda bir eksilmenin olmadığı ve aynı sorunların devam ettiğini görüyoruz. Suriyeli öğrencilerin entegrasyonundaki öğretmen, öğrenci ve veli bazlı sıkıntılar her geçen gün artarak devam etmektedir. Kampüs okullarımızdaki sosyal donatıların (yemekhane, kütüphane, dinlenme ortamları, ulaşım vb.) dikkate alınmaması öğrenci ve velilerimizi gereksiz gündemlerle meşgul etmektedir. Görevlendirmelerdeki keyfi tutumlar ve bu keyfiyetin denetimden geçirilmemesi camiada Kurumlara duyulan güveni sarsmaktadır. Lise giriş sınavlarındaki sıralamamızın 77 olması, somut bir gösterge olup, ilimizde üniversite yerleştirmelerinde de çok gerilerde yer aldığı aşikardır.' şeklinde konuştu.

'Birikmiş sorunlara acil olarak çözümler bulunmalı ve bunun için hemen harekete geçilmelidir'
Eğitimde beklentileri karşılayacak somut adımların atılması gerektiğinin altını çizen Coşkun, 'Sorunları çözmeye yönelik cesur kararların alınması, nitelikli bir eğitim ve daha iyi bir gelecek için olmazsa olmazdır. Zira bütün oluş ve olguların hatta insan ve hayatla ilişkili her alanın birikiminin neşet ettiği hem ilk hem de daimi bir insani eylem ve disiplin olan eğitime hak ettiği değeri vermeyen ülkelerin sonu, ya yerinde saymak ya da geri kalmışlık tuzağına saplanmaktır. Bu nedenle, birikmiş sorunlara acil olarak çözümler bulunmalı ve bunun için hemen harekete geçilmelidir. İnsanı merkeze alan, öğretmeni eğitimin temel unsuru bilen, ona bilgi, donanım, formasyon ve haklar bakımından imkan ve itibar kazandıran yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle daha verimli sonuçlar elde edeceğimiz bir sistemin işleyişi için aşağıdaki başlıklara ilişkin adım atılmasını istiyoruz.' İfadelerini kullandı.

'Kamu görevlileri kılık ve kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir'
Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa Şubesi olarak, her zaman özgürlüklerden yana olduklarını, kısıtlamalara ve dayatmalara da karşı çıktıklarına hatırlatan Coşkun, 'Haklıdan ve doğrudan yana oluşumuz, haksızlığa ve yanlışa karşı kavi duruşumuz, üye kazanarak büyümemize, ülke olarak özgürlüklerin sınırının genişlemesine vesile oldu. Türkiye'nin geçmişten günümüze birçok alanda kat ettiği mesafe, çalışanların kazandığı haklar, milletin dirayetiyle kaldırılan vesayet odakları, sivil inisiyatiflerin gayretleriyle ters yüz edilen darbe ürünü mevzuatlar ülkemizi bugün herkes için ümit var bir eşiğe getirmiştir. Tüm bu değişimden ne hikmetse bir türlü nasibini alamayan bir kılık ve kıyafet dayatmasıyla hala karşı karşıyayız. Temel bir insan hakkının ikamesi, kişisel özgürlüğün belirgin bir nişanesi olarak gördüğümüz kılık ve kıyafet özgürlüğü hakkının da alınabilmesi için başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, kamu görevlileri kılık ve kıyafet özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edecektir.' dedi.