İLKHA/ Peygamberler şehri Şanlıurfa'da, ramazan ayının ilk cuma namazında, Balıklıgöl yerleşkesinde bulunan tüm camilerde yoğunluk yaşandı.
Cuma namazını kılmak için Balıklıgöl Dergah Cami'sini tercih eden vatandaşlar cami içerisinde yer bulamayınca cami avlusuna serdikleri hasırlar üzerinde namaz kıldı.
Camiye gelen vatandaşlar Hazreti İbrahim'in doğduğu mağarayı, Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin vefat ettiğinde ilk gömüldüğü kabrini ve Balıklıgöl'ü ziyaret etti.
Dergah Camii'nde, Cami İmam Hatibi İbrahim Onat tarafından okunan hutbede 'Ramazan ve İnfak' konusu işlendi.
İnfakın tanımını yaparak hutbeye başlayan Onat, 'İnfak; Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla müminin kendi servetinden harcama yapmasıdır. Eşine, dostuna, akrabalarına, ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunmasıdır. Allah'ın kendisine lütfettiği zenginlikten başkalarını da faydalandırmasıdır. Kardeşinin gönlünü yapması, olmayana yardım etmesi olana da ikram etmesidir. Resûl-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bir hadis-i şeriflerinde infak ve sadakanın karşılıksız kalmayacağına ve mükafata dönüşeceğine şöyle işaret etmektedir: 'Kuşkusuz sadaka, Rabbin gazabını söndürür ve kötü bir şekilde ölmeyi önler.' dedi.
'Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz'
İnfakın, insanın dünya malına karşı dengeli bir tavır almasını sağladığını belirten Onat, 'Mal hırsıyla cimrilik etmeye de akılsızca saçıp savurmaya da engel olur. Kardeşlik ve paylaşma duygularını geliştirir.
İhtiyaç sahiplerinin yaşadıkları sevinç ve memnuniyet, infak edenin gönlünde huzura ve genişliğe dönüşür. Böylelikle mümin gerçek anlamda iyiliğe ulaşmış olur. Nitekim Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur: 'Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah onu bilir.'' diye konuştu.

'Müslüman sahip olduğu birikimi paylaşır'
Müslümanların yardımlaşmayı, dayanışmayı ve infakı hayatın merkezine aldığına dikkat çeken Onat, 'İman, bilgi, hikmet ve marifet üzerine bina edilmiş İslam medeniyeti aynı zamanda bir infak medeniyetidir. Müslümanlar yardımlaşmayı, dayanışmayı, infakı hayatın merkezine almıştır. Çünkü Sevgili Peygamberimiz bu ümmete bir binanın tuğlaları, bir bedenin azaları, bir tarağın dişleri gibi olmayı öğütlemiştir. Müslüman, sahip olduğu birikimi ailesiyle, akrabalarıyla, komşularıyla, uzak-yakın din kardeşleriyle ve insanlık ailesinin muhtaç fertleriyle paylaşır. 'Mallarını gece, gündüz; gizli ve açık infak edenler için Rableri katında ecirler vardır; onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır.' ayetini kendisine düstur edinir. Gece gündüz çalışırken sadece kendisini değil, toplumun iyiliğini düşünür.' ifadelerini kullandı.

'Yardımlarımızı gösterişten uzak, yalnızca Rabbimizin rızasını kazanmak için yapalım'
İnfak yapılırken ihlasla ve gösterişten uzak bir şekilde hareket edilmesine vurgu yapan Onat, 'Ramazan ayı, infak, yardımlaşma ve paylaşma adına eşsiz bir fırsattır. Rabbimize kulluğumuzu farklı amellerle sergilediğimiz bu Ramazan günlerinde, zekat ve sadaka-i fıtr gibi malî ibadetlerimizle ihtiyaç sahiplerine kol kanat gerelim. Kardeşlerimizin dertlerine derman olalım. Yardımlarımızı gösterişten uzak, yalnızca Rabbimizin rızasını kazanmak için yapalım. Yardım yaparken kardeşimizin onurunu zedeleyecek davranışlardan kaçınalım. Rabbimizin şu uyarısına kulak verelim: 'Ey iman edenler! Kazandıklarınızın ve sizin için yerden çıkardıklarımızın iyilerinden verin. Kendinizin ancak içiniz çekmeye çekmeye alabileceğiniz adi şeyleri hayır diye vermeye kalkışmayın. Bilin ki Allah zengindir, bütün iyilik ve güzellikler O'na mahsustur.' dedi.